Çocuk Bilim Kitaplarında Toplumsal Cinsiyet Temsili

Çocuklar için yazılan bilim kitaplarında kadınların önemli ölçüde temsil edilmediği ortaya çıkmıştır. Bu tür kitapların çocuklara meslek seçimi konusunda yol gösterdiği bilinmektedir. Bu yüzden çocuk kitaplarında kadınların da yer alması, bilimin tüm alanların onlar için de uygun olduğunu göstermek için gereklidir.

Küçük çocuklara büyüyünce ne olmak istediği sorulduğunda “astronot ve doktor” gibi meslekler en çok söylenen meslekler arasında gelmektedir fakat onlara bir bilim insanı çizin dediğinizde kâğıtta göreceğiniz bir erkek olacaktır. Çocuklar bu tür ön yargıları çevrelerinden ya da birçok kaynaktan öğrenirler. Çocukların çizimlerinde kadın bilim insanlarının olmaması bizi şaşırtmamalı çünkü aslında bizler de onlara bunun aksini gösterecek çizimleri sunmuyoruz.

Çocuk bilim kitaplarındaki çizimler ve resimler hakkında yapılan çalışmalar gösteriyor ki kadınlar neredeyse bu kitaplarda hiç temsil edilmiyor. Özelliklede fiziksel bilim alanlarındaki görsellerde kadınların teknik bilgisi ve yeteneği göz ardı edilmiş. Bu kitaplardaki imgeler, bilimin erkekler için bir alan olduğu; bilim, teknoloji, mühendislik ve matematikteki (STEM) kariyerlerin kadınlar için önemsiz olduğu izlenimini vermektedir.

Gelişim kuramları, çocukların toplumsal çevrelerine uyum sağlamaları için toplumda var olan cinsiyet rollerini öğrendiklerini açıklamaktadır. Bu durum çocukların kendilerini bulma çabalarının etkiler ve kendileri için var olan geleneksel cinsiyet davranışlarını öğretir.

Çocuk bilim kitaplarındaki çizim ve resimler, cinsiyetlere uygun meslekler hakkında bilgi vererek bu öğretilere katkı sağlamaktadır. Bu durum onları cinsiyete göre belirlenen kariyerleri kabul etmelerini sağlar. Buna karşılık, kızların büyüdükçe bilime olan ilgilerini geliştirmelerine yardımcı olmak ve kadın bilimcilere olan olumsuz ön yargıların ortadan kalkması için bilim kitaplarında kadın modellerin var olması gerekmektedir.

Araştırmaya için, İngiltere’deki iki halk kütüphanesinde yer alan bilimle ilgili resimli çocuk kitapları analiz edildi. Öncelikle mevcut 160 kitapta kadın, erkek görsellerinin ne sıklıkla yer aldığı hesaplandı. Sonra iki bilimsel mesleğin -doktorluk ve astronotluk- detaylı bir analizi yapıldı. 26 kitaptan oluşan bu alt kümede, kadın-erkek astronotların ve doktorların resimleri incelendi.

Genel olarak, çocukların bilim kitaplarında erkelerin kadınlara nazaran üç kat daha fazla var olduğunu ve bilimin erkekler ait bir alan olduğunu vurgulayan toplumsal yapının var olduğunu görüldü. Kadınların temsil sayısı kitapların hedef yaşının büyümesiyle daha da azalıyor. Kadınlar genel olarak pasif, düşük statüde ve vasıfsız olarak tasvir ediliyor ya da birçok kitapta temsil edilmiyorlar bile.

Örneğin, çocuklar için yazılmış uzay araştırmaları hakkındaki bir kitabı, bir uzay yürüyüşüne neyin dahil olduğunu gösterir. Uzay giysilerinin var olduğu resimlerin yanında hemen bu giysiler olmadan astronotun kanının kaynayacağı ve vücudunun parçalayacağı ifade edilirken İngilizce ’de var olan cinsiyet ifadelerinden biri kullanılıyor. Erkek zamirlerin (he) kullanılması, bu kıyafeti giyen kişinin erkek olduğunu gösteriyor.

Kurguda imajı kullanılan astronot Sunita Williams da dahil olmak üzere uzay yürüyüşleri yapan 11 kadın astronotun isimlerinden hiç bahsedilmiyor. Williams’ın yüzü uzay başlığıyla kapalı olduğundan metinde sadece erkeklerden bahsediliyor. Çocuklar bu durumda kadınların uzay yürüyüşü yapmadığını astronotların sadece erkeklerden oluştuğunu düşünmesi çok olasıdır.

Başka bir kitapta ise, bir uzay istasyonunun içinde yüzen ve kameraya gülümseyen bir kadın astronot görüyoruz. Astronotları bu noktaya getirmek için gereken nitelikler ve deneyimler oldukça geniştir. NASA’nın astronot eğitim programında yer almak, her yıl binlerce uygulama ile oldukça zorlayıcı bir hal alıyor. Ancak kitapta kadının eğitimi, uzmanlığı ve bu konu hakkındaki bilgisinden söz edilmiyor.

Bunun yerine, resmin altında şöyle yazıyor: “Sıfır G’de her gün kötü bir saç günü.” Kadınların görünümüne odaklanan böyle yorumlarla, bilime katkıları ciddiye alınmıyor.

Çalışma aynı zamanda disiplinler arasındaki önemli farklılıkları da tespit etmiştir. Fizik kitaplarındaki görsellerin yüzde 87’si erkeklerden veya erkek çocuklardan oluşuyor. Sadece birkaç fotoğrafta kadın astronotlar resmediliyor ama bunların hiçbirinde kadınlar mekik kullanırken, deney yaparken veya uzay yürüyüşünde gösterilmiyor. Biyoloji ile ilgili kitaplar, tam tersine kadın ve erkek imajlarının eşit bir dengesine sahipler. Kadın doktorların erkeklerle aynı faaliyetleri yürütüp erkek doktorlarla aynı statüde oldukları gösteriliyor.

Peki, bu durum neden bu kadar önemli?

Görüntülerin önemli olmadığını, resimlerdeki iletilerin önemsiz olduğunu düşünebilirsiniz fakat milyarların döndüğü reklam sektörü sizinle aynı fikirde değil. Reklamlar, ürünler veya hizmetler için nadiren ayrıntılı bilgiler verir, bu durum verdiği diğer mesajları önemsiz kılmaz. Bunun aksine, reklamlar izleyiciyi kendine çekmek için arka planda kullandığı çekici yaşam tarzlarına ya da gösterdiği sosyal statülere güvenir.

Aynı şekilde, çocuk kitapları da kariyer seçimlerinin reklamını yapar ve kullandığı görsellerde mesleklerde bulunan cinsiyet ayrımlarını çocuklara sunar.

Araştırmalar da gösteriyor ki, çocuklar daha okula başlamadan erkeklerin çoğunlukta olduğu alanlarda kadınlara göre daha başarılı olduğu algısına sahiptirler. Sekiz yaşına kadar küçük kız çocuklarının fen ve matematik derslerine öğretmenleri ve velileri tarafından genellikle yeteri önem verilmiyor, fizik alan A düzeyindeki öğrencilerin yalnızca yüzde 20’sinin kadın olması da bu yüzden pek şaşırtıcı değildir. Başarılı kadın bilim insanlarıyla yapılan görüşmeler, kızların bilimde rol modellerini aradıklarını ama çoğu zaman bulamadıklarını göstermiştir.

Bu nedenle, çocuk kitaplarındaki görsellere daha fazla önem verilmesi gerekmektedir. Kitap editörleri ve illüstratörleri, kadınları da nitelikli, yetenekli olarak temsil etmek için çaba sarf etmeleri gerekmektedir. Kadınların sadece asistan ya da gözlemci olarak değil, bilimsel faaliyetlerde aktif olarak var oldukları resmedilmelidir. Kadınlar ayrıca, STEM mesleklerinde kendi rol modellerini görmeye ve bu kariyerleri seçebilmeleri için daha fazla sayıda temsil edilmeye ihtiyaç duymaktadır. Ebeveynler, öğretmenler ve kütüphaneciler – yazarlar, ressamlar ve yayıncılar ile birlikte – kitaplarda bulunan cinsiyetlendirilmiş mesajları incelemelidirler ve kitaplardaki resimlerin çocuklara neyi öğrettiğini sorgulamalıdırlar.

KAYNAK: the CONVERSATION